6 Haziran 2011 Pazartesi

Parkur Maceraları

Günaydınlar :)

Bugün İstanbul'da hava güneşli ( nihayet yaz geliyor mu ne ?). Böyle olunca da sabahın 6'sında gözüme giren güneşle uyanıyor ve bir daha uyuyamıyorum. Akşam zaten bir şişe şarabın dibini görmüş ve çok geç yatmış olunca, sabah güneşine sevdalı olmayı bırak; kan davalı kıvamına geliyor insan. Özetle; fena uykum var benim...

Başlık "Parkur Maceraları". Peki bu parkur ne ola, değil mi? Şimdi bu blogun satırlarını karalayan ben, her gün düzenli olarak 6 km. yürüyorum. Bazen cıvıyıp 5 km. civarında havlu attığım olmuyor değil ama genelde hedefi görmeden bırakmıyorum. Evde tek başına sıkıla sıkıla yürümeyi veya salon ortamında, ter kokan bir sürü bedenin arasında, nefes alamadan "şu zaman geçse de çıksam" diye düşünerek debelenmeyi sevmiyorum. Özgür olmayı seviyor bu insan evladı. Rüzgar geçsin saçlarımın arasından, kuşlar cıvıldasın etrafta, yol üstündeki üç beş kediye laf atıyım da içim şenlensin istiyorum yürürken, çok şey midir? İşte bu durum gereğidir ki İstanbul'un adeta bu iş için yaratılmış en sevdiğim parkında alıyorum soluğu her gün. Alanın 400 metrelik bir bölümü yürüme ve koşu parkuru olarak düzenlenmiş, etrafı ağaçlarla çevrili, serin ve etrafta da bolca sabit kondüsyon aleti yerleştirilmiş bir park burası. Yürümekten sıkıldın kondüsyon aletlerinde seçenek çok, kaytarmak istiyorsun kafeterya da iki adım ötede. Tam benlik yani :)

İşte bu parkın içindeki parkurda hergün bir sürü insana, sohbete, görüntüye, hikayeye rastlıyorum haliyle. Ve her birinden kitap çıkar konulara şahit oluyorum, "şunları aklımda tutayım da bir yerlere yazarım" dediğim yüzlerce malzeme geçti elime bu güne kadar. Yazdım mı? Hayır  :)  Unuttum çoğunu hatta  :)) Ama şimdi artık aklıma geldikçe, yaşadıkça, fırsat buldukça blogumun içine eklemek istiyorum parkur maceralarımı. Dilerim sıkılmaz ve benim yazmaktan aldığım kadar sizler de takip etmekten keyif alırsınız.

İyi haftalar olsun hepimize :)

4 yorum:

  1. Teşekkür ederim Öykü kardeşş :)))

    YanıtlaSil
  2. meraklandım şimdi, spontane gelişen hikayeler gibisi yok. bu arada, azmine hayran kaldım. ben hep bir sonraki güne falan erteliyorum spor işini.

    YanıtlaSil
  3. Mefistoooo nazar değdi bana da, bu hafta daha adım atmadım parkura :) Hımbıl oldum iyice :)

    YanıtlaSil